Gürültü Ustaları

might get loud

Esvan’dan aldığım uyarı sonucunda bu belgeseli izlemeyen hassas ruhlara sesleniyorum; lütfen devamını okumayın çünkü belgesel hakkında biraz yorum yapacağım.

3 farklı gitaristin kendi tarzlarını oluştururken yaşadıkları farklı ama bir o kadar da aynı yolların anlatıldığı belgesel Jack White’ın köyde inekler arasında cola şisesi, tel ve tahta parçasıyla gitar yapmasıyla başlar ve yaklaşık 2 saat boyunca sizi müziğin yaratıcılığında dolaştırır. O kadar çok şey var ki değinmem gereken bu konuda bir sürü şey yazabilirim. Ama sanırım en doğrusu izledikten 2 gün sonra bende kalan tortuyu paylaşmak olur…

Belgesel size yaratıcılık yolunda tıkanmaların çok normal olduğunu paniğe kapılmamanız gerektiğini, içinizdeki çocuğu dinlemeniz gerektiğini (Jack White’ın küçük versiyonunu görürüz zira belgeselde), bir mabedinizin olması gerektiğini (The Edge’ın kaçtığı ve dalgalara karşı gitar çaldığı yer), yalnış açıdan baktığınızda karmaşık görünen şeylerin aslında bakış açınızı değiştirdiğinizde ne kadar net olduğunu anlatır gitar soloları eşliğinde…

Bir pazar gecesi bunları hissetiren belgeselden çıktığımda Esvan’a Jack White’ı neden daha önce fark etmediğimi söyleyip durdum…Blues temelli gitar çalması, baştan aşağı arıza olması beni o kadar etkiledi ki aşık oldum kendisine çünkü:))

Kendileri:)

jack'im

Not: Esvan iyi ki varsın da bunları paylaşıyorum seninle:):)

0 yorum:



Yorum Gönder